TOHUMUN SERÜVENİ
Toprakta başlayıp tarlaya uzanan bir hikaye
Üstad Necip Fazıl’ın şiirindeki gibi
“Tohum saç bitmezse toprak utansın
Hedefe varmayan mızrak utansın
Ustada kalırsa bu öksüz yapı
Onu sürdürmeyen çırak utansın ”
mısraların fiziki olarak vücut bulduğu seramız tohumu toprakla buluşturdu önce.
Binlerce Fidemiz var şimdi. Hepimiz için ürettik. Şimdi Kukazade ailesi olarak işbirliği yapacağımız toprak gönüllüleri arıyoruz. Diyoruz ki gelin el birliği ve gönül birliği yapalım imkanlar ölçüsünde.
Çok yıllık bitki olarak adlandırılan ve bir kez ektikten sonra yerinden sökmeden her yıl 2 3 kez hasat alacağınız tıbbi aromatik bitkileri yetiştirelim. Her şartta ve durumda bir fidan dikmekten geri kalmayalım. Kalbimizin sesi ile toprağa geri dönelim çünkü toprak ürünlerinde güçlenen toplumları krizler yıkamaz. Bu üretim de kendi gayretlerimizde.
Dünyamızı beton duvarlarla örenlere adeta bir manifesto başlatalım.
Ve diyelim ki onlara yeteri kadar doymadınız mı inşaata taşa duvara !!! topraktan geldik ve yine toprağa döneceğiz mutlaka !
Oysaki o hor davrandığımız toprak hem sevecen hem de bereketli.
Kullandığımız zirai ilaçlarla topraklarımızın verimini de düşürdük maalesef. Onun için doğal gübre çalışması yapan pek değerli hocalarımızla da çalıştık. Artık elimizde topraklarımızı ıslah edeceğimiz tamamen doğal sıvı gübrelerimiz de mevcut.
Beton duvarların nefes aldığımız balkonlarında süs bitkilerinin arasında çok rahat bakacağınız, tıbbi aromatik bitkileri sizlere, en uygun şartlarda yetiştirip vermeye bilgilendirmeye hazırız yeter ki ekmeye yetiştirmeye gayret edin.
Kukazâde ailesi olarak an be an, gün be gün bilgilenmeye, bildiklerimizi aktarmaya bilmediğimizi öğrenmeye ve çalışmaya daima gayret edeceğiz.
Bizler gittikten sonra da arkamızda fideler, ağaçlar, bitkiler kalması hoş olmaz mı?